Ağızdaki salya debisi dakikada 0.5 ml den az ise ağız kuruluğu kabul edilir. Parasempatik sinir aktivasyonundaki azalma, bezin atrofisi, ağzın açık kalması ve bazı hastalık ve ilaçlar buna sebep olur. Tedavisi su içmek değildir, çok su içmek idrar yapar salya yapmaz.
Ağız kuruluğunun mekanizması
Ağız kuruluğu toplumda rastlanma sıklığı hem bölgesel değişiklikler gösterir hem de toplumun beslenme alışkanlıkları ve genel sağlığına indekslidir. En sık rastlanan sebepleri aşağıda sıralanmıştır. Yutkunma zorluğu, sindirim eksikliği, ağız kokusu, farinjit, fonasyon bozukluğu gibi sonuçları vardır.
Mekanizmalar:
1- Bez atrofiye uğramıştır. Artık kolinerjik sinir uyarısı gelse bile bezin kendisi salya üretememektedir. Yaşlılık, radyoterapi ve Sjögren sendromu örnek verilebilir.
2- Kolinerjik stimülasyon yoktur. Bez çalışabilmektedir fakat parasempatik sinir aktivasyonu yoktur. Heyecanlı ve adrenalinli yaşantısı olan bireylerde, uykusuzluk, uzun seyahat, sınav heyecanı, gibi durumlarda ortaya çıkar.
3- Ağız açık kalıyor olabilir. Salya bezi çalışıyordur, sinir aktivasyonu da mevcuttur, salya yeteri kadar geliyordur fakat ağız kapanmadığı için mevcut salya hızla kurumaktadır.
Şimdi bunları masaya yatıralım:
1- Bez atrofisi
Parotis dahil diğer büyük tükrük bezleri, ve hatta submuköz bezler yaş ile birlikte giderek küçülür. Alkol ve sigaranın bez atrofisine katkısı olabilir. Ayrıca kötü ağız hijyeni tükrük bezi atrofisini hızlandırır.
Radyoterapi gören şahısların iyonize edici ışınlar sebebi ile bez parenkiminde hasar oluşur ve hücre rejenerasyonu durduğu için iyileşme görülmez.
Sjögren sendromunda ise otoimmün bir mekanizma ile B limfositleri IL-6 ve IL-10 aracılıklı olarak bez lümenindeki asiner hücrelere karşı antikor üretmeye başlar, bez lümeninde hasar meydana getirir ve bezin salya üretme yeteneği kaybolur. Orta yaş kadınlarda erkeklere kıyasla 9 kat fazla görülür. Hastalık ilerlediğinde Th1 ve Th17 hücreleri dokuya toplanarak hasarı artırır.
Antihistaminik başta olmak üzere bir çok ilaç tükrük salgısını ya otonom sinir sistemi seviyesinde veya bez parankiminde reseptör seviyesinde bloke edebilir. Antihipertansifler, antitussif, antidiyaretik, antiasmatik ilaçlar, bronkospazm yapıcılar, antikolinerjik ilaçlar kuvvetli biçimde salya kısıtlaması yapabilir.
Bez atrofisi ile seyreden ağız kuruluklarında fazla bir tedavi seçeneği yoktur. Replasman yoluna gidilir.
2- Parasempatik aktivasyon

Nervus vagus, kafa tabanından çıkar, ince bağırsağın bitip kalın bağırsağın başladığı apandisit adı verilen bölgeye (Processsus vermiformis‘e) kadar bütün bağırsağı inerve eder, ayni zamanda glossopharyngeal pleksustan parotis ve dil altı salya bezlerine iplikler taşır. Salyanın tetiklenmesinden sorumludur. Bu sinirin parasempatik uyarımları salya bezinde salya salgılanmasını sağlar. Bu kural bütün vücut salgıları için geçerlidir. Parasempatik sinir iplikleri uyarılınca organda salgı artışı olur. ter, göz yaşı, salya ve solunum salgıları bu şekilde salınır. Sinir lifinin parasempatik uyarısı durduğunda organdaki salgı durur. Örneğin burun salgısı kaybolur ve burun kurur, göz yaşı kuruyabilir veya salya kuruyabilir. Eğer organa giden sinir lifi parasempatik uyarıyı yeniden kazanırsa organda salgı yeniden normale döner. Bu tür ağız kuruluğu hyposalivaton (salyanın azalması) dır.
Çocuklarda diş çıkarma sırasında göz yaşarması ve salya artışı görülmesinin sebebi çıkmakta olan dişin deldiği diş etinden etrafa yayılan histamin isimli maddenin gözyaşı ve tükrük bezlerine giden parasempatik sinir liflerini uyarmasıdır. Bu sebeple otonom sinir sisteminin parasempatik parçasının aktive edilmesi, dürtüklenmesi, uyanık tutulması, stimüle edilmesi salyayı artırır ve/ya salyanın artmasına katkı sağlar.
Eğer sindirim kanalının bir ucunu, köşesini, veya herhangi bir parçasını besin maddeleri ile meşgul edersek, uyarmış oluruz, böylece N. vagus‘un geçtiği yol üzerinde uyarı elde eder veya salgı için gerekli uyarıyı elde etmiş oluruz. Bu durum sindirim kanalı dolu ve meşgul ise/iken salyanın artmasına sebep olur. Bu sebeple ağız kuruluğu şikayet olanlara sindirim kanalını meşgul edecek, kolay sindirilmeyecek, saatlerce sindirim kanalında kalacak besinler önerilebilir.
Sindirim kanalı dolu iken diş gıcırdatmanın
Gece dolu mide ile uyuyanların yastığına salya akmasının
Diş çıkarma sırasında salya artmasının
Kabız bireylerin aşırı ve kolay terlemesinin sebebi parasempatik aktivasyonun amacını aşacak kadar artmış olmasıdır. Yani ağız kuruluğunun tersine döndüğü rahatsızlıklardır.
3- Ağzın açık kalması
Bazı insanlarda istirahat konumunda dudaklar ağzı ve dişleri kapatmaz. Eğer böyle bir durum varsa aralık kalan dudaklar arasından geçen hava ağzın ve boğazın kurumasına sebep olacaktır. Dikkat ediniz: bu durumda salya eksik değildir, salya üretimi sınırlı değildir, sadece üretilen salya dışarı akmakta veya kuruduğu için ağızda kuruluk meydana gelmektedir. Bu türlü ağız kuruluğuna xerostomia denir. Bu bir hyposalivaton değildir.
Bu konuda bir terminoloji kaosu vardır. Xerostomia (serostomi okunur) bireyin ağzını kuru hissetmesi anlamına gelir. Hiposalivasyon terimine sinonim olarak xerestomia terimi kullanılmaktadır. Ancak xerostomia terimi Dysgeusia (disguzi okunur) hastalıklarını da içine alır . Disguzi tat alma hissinde değişim demektir. Yani bireyin ağzı kurumasa ve tükrük kalitesi değişip ağzını kuru hissediyorsa bile xerostomia olarak isimlendirmek gerekir. Fakat biz ağızdaki salyanın ölçülerek 0.5ml/dakika dan küçük olduğu durumlara “ağız kuruluğu” adını veriyoruz.
Ağız kuruluğunun teşhisi
Bireyin ağzım kuruyor, dilim damağıma yapışıyor demesi en belirgin şikayettir.
Bireyin eline bir kap verilir ve 1 dakika boyunca sürekli tükürmesi söylenir. Elde edilen salyanın hacmi ölçülür. Salya 0.5 ml/dk debisinin altına düştüğünde ilk kuruyan damak kubbesinin en derin yeridir. Bu sebeple bireyin kafasını geriye yatırıp damak kubbesinin derin noktasına göz ile bakıldığında bu bölgenin kuru olduğu görülür. Bu amaç ile üretilmiş salya kalınlığını ölçen elektronik aletler de piyasada bulunmaktadır ancak bunlara ihtiyacımız olduğu kesin değildir.
Bireyin tam kan tablosu istenir. Kan tablosunda iyonlar, ALT, AST, LDH, RF, ASO ve hemogram değerlendirilip normal dışına çıkan bir değer varsa ilgili hekim ile temas edilir. Ancak kan tablosundaki değişimler olası bir sistemik hastalık düşündürür.
Dudak veya yanak içinden biyopsi yapılarak Sjögren sendromu bakımından patoloji laboratuarında incelenmesi gerekir.
Ağız kuruluğunun tedavisi
Bez atrofisi ile meydana gelen ağız kuruluklarının maalesef etkin ve başarılı bir tedavisi yoktur. Yapılan hiç bir tedavi yeterince tatmin edici ve kalıcı değildir. Bu sebeple ancak rahatlatıcı ve replasman yapıcı önlemler alınabilmektedir.
Hijyen sağlanmalıdır. Vitamin mineral desteği zararlı değildir, faydası bulunduğu da gösterilmemiştir.
Parasempatik aktivasyonun artırılması amacı ile uzun uyku dingin (koşturmasız) bir hayat tarzı gereklidir. Bu durum parasempatik aktivasyonu sağlayabilir veya destekleyebilir.
Kardiyolog izin verirse parasempatomimetik ilaçlar verilebilir. Bu ilaçlar kalbi yavaşlatıp tansiyonu düşürdüğü için aile hekiminin bilgisi dahilinde kullanılmalıdır.
Pilokarpin içeren göz damlası dil altına günde 5-6 damla uygulanabilir. Kolinerjik etki oluşturup eğer atrofiye olmadıysa bezi salya üretimine sürükleyecektir. (Motamed B, 2022)
Acılı, biberli, turşu, limon, baharatlı beslenme tercih edilmelidir. Bu tatlar salyayı artırır.
Ancak bu ilaç astım, spastik kolon, bradikardi, hipotansiyon, hipertiroidi, epilepsi, Parkinson, myasteina gravis hastalarına verilmez.
Posalı beslenmelidir.
Laktoperoksidaz ve müsin içeren suni salya gibi davranan bazı sprey ve gargaralar bulunmaktadır. Bunlar kullanıldığı saatler için hafif bir rahatlama sağlar.
Ortodontist ve kulak burun boğaz hekimi işbirliği ile istirahat konumunda dudakların kapalı kalması sağlanmalıdır. Gerekirse burun pasajında varsa tıkanıklık veya darlık giderilmeli, burun pasajından hava trafiği artırılmalıdır. Bu durumda ağız içindeki hava trafiği kaybolur.
Kaynaklar:
– Motamed B, Alaee A, Azizi A, Jahandar H, Fard MJK, Jafari A. Comparison of the 1 and 2% pilocarpine mouthwash in a xerostomic population: a randomized clinical trial. BMC Oral Health. 2022 Dec 1;22(1):548. doi: 10.1186/s12903-022-02576-6. PMID: 36457091; PMCID: PMC9713117.
– Gorsky M, Epstein JB, Parry J, Epstein MS, Le ND, Silverman S Jr. The efficacy of pilocarpine and bethanechol upon saliva production in cancer patients with hyposalivation following radiation therapy. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod. 2004 Feb;97(2):190-5. doi: 10.1016/j.tripleo.2003.08.031. PMID: 14970777.

