Sterilizasyon Tanımı

“Sterilizasyonun tanımını sulandırdılar, gevşettiler. ‘Kitaba uyamadık bari kitabına uyduralım’ dediler. Bakteri sayısını milyonda birine azaltmaya sterilizasyon dediler. Bu tanım, çok tehlikeli uygulamalara kapı açabilir. Bu sayfa sterilizasyonun doğru tanımını vurgulamak için hazırlanmıştır.” Dr. Murat Aydın.

Sterilizasyon tanımı, nedir?
European Pharmacopoeia ansiklopedisi, European Pharmacopoeia komisyonuna göre sterilizasyonun tanımı şu şekilde esnetilmiş, gevşetilmiştir: bir ürünün üzerine 1×106 canlı mikroorganizma var iken bu sayının 1 taneye düşürülmesine sterilizasyon denir Bu ansiklopedi, 36 ülkede satılan kimyasal maddeler, antibiyotikler ve dozajları, biyolojik maddeler, insan ve hayvan aşıları, bitkisel ilaçlar, 2210 tane katkı maddesinin yer aldığı bir eserdir.

Amerika Birleşlik Devletleri’nde sterilizasyon standartlarını belirleyen kurum olan AAMI (Association for Advencement of Medical Instrumentation), ISO11737-1 numaralı Tıbbi cihazlar sterilizasyon direktifinin, mikrobiyolojik metotlar bölümünün, Kısım 1 ‘de ürün üzerindeki mikroorganizma sayısının tahmin edilmesi başlığında sterilizasyon tanımını şöyle yapar: “kabul edilebilir sterilite güvence düzeyini sağlayacak ölçüde ortamın mikroorganizmalardan arındırılması” dır.

Nedir Bu Sterilite Güvence Düzeyi?

Sterilite güvence düzeyi (sterility assurance level (SAL)) sterilizasyon işleminden sonra ortamda canlı mikroorganizma bulunması olasılığıdır. Bu kavram EN 556 no’lu Avrupa standardında da yer almıştır, sterilizasyon için kabul edilebilir SAL= 10-6 olarak bildirilmiştir. Bu tanımdan da anlaşıldığı gibi rutin sterilizasyon prosedüründe, uygulama ortamı mikroorganizmaların tümünden arındırmak değil, ortamda bulunan mikroorganizma sayısını 1 milyon santimetreküpte 1 bakteri hücresi seviyesine indirmek olarak tasvir edilmiştir. Başka bir deyiş ile sterilizasyon mikroorganizma sayısını milyonda birine düşürmektir şeklinde ön görülmüştür.

Bu sterilizasyon tanımına 2 tane gerekçe gösterilmektedir. Birincisi zaten sterilize edilmiş tıbbi cihazın üzerindeki mikroorganizmalar inkübe edilemez olması, ikinci gerekçe ise bunlar zaten kültürü yapılamayan mikroorganizmalar olmasıdır. Genel olarak takip edilen mantık şöyledir: tıbbi alet, 121 derecede 1 dakika beklediğinde canlı bakteri sayısının 1/10 azaldığı kabul edilir. Her dakika onda birine azalırsa, o halde 3 dakika sonra bakteri sayısının 1000 de birine düştüğü var sayılır. Canlı mkroorganizma sayısı milyonda bir azaldıysa bu sayı sterilizasyon için yeterli görülmüştür. Kabul edilen SAL seviyesinin yaklaşık olarak 121 derecelik plato peryodunun altıncı dakikasında ortaya çıktığı kabul edilir. Bu tanım otoklavlanmış materyalin metreküpünde 1 tane şarbon sporu bulunsa bile steril kabul etmemizi gerektirir.

Halbuki otoklavda bakteri ölümü lineer değil, logaritmiktir. Belirli bir ısınmadan sonra bütün bakteriler hep birlikte ölürler. belirli zaman aralıklarında belli sayıda bakteri ölür diyemeyiz. (Kort R, 2005)

Bu, sulandırılmış, gevşetilmiş ve içi boşaltılmış bir sterilizasyon tanımıdır. Mademki bu miktar bakteriye göz yumulacaktır o halde neden prEN13060 şartnamesinin 3.36 numaralı maddesi steril kelimesini “Bir tıbbi cihazın üzerinde canlı mikroorganizma bulundurmaması“ olarak tanımlamaktadır? Eğer bakteri sayısının milyondan bire düşürülmesine sterilizasyon diyeceksek ve bunu yeterli kabul edeceksek o halde otoklavda biyolojik teste hiç gerek olmasa gerekirdi?. Biyolojik test paketleri 106 spor içerdiklerine göre, çevirimden sonra inkübe ettiğimizde 1 tane spor canlı kalacaktır ve bir koloni bakteri üreyecektir. Biyolojik testte biz bu üremeyi normal mi kabul edeceğiz? Bu düşünülemez bile.!

Biz bu sterilizasyon tanımını kullanmayacağız. Bir materyalde mikroorganizma varsa steril değildir. Sterilizasyonun doğru tanımı şudur: Mikroorganizmaların sporlu ve vejetatif formları dahil olmak üzere tamamen ortadan kaldırılması işlemine sterilizasyon denir. (Aydın M, 2015)

Kim ki SAL güvence düzeyinde mikroorganizma azalmasına sterilizasyondur diyorsa, kendi sterilizasyon tanımına uyan aletleri kullanarak kendisini ameliyat etmeme izin versin.

Kaynaklar:
Aydın M. Otoklav Fiziği ve Standartları.Azim Matbası 2009, Antalya
Aydın M. Diş Hekimleri için ansiklopedik sözlük, Pelikan Kitabevi, Ankara, 2015.
Cengiz T, Mısırlıgil A, Aydın M. Tıp ve Diş Hekimliğinde Genel ve Özel Mikrobiyoloji. Güneş yayınevi, 2005, Ankara
Aydın M, Mısırlıgil A. Ağız Mikrobiyolojisi. MN Nobel Kitap evi, 2012, Ankara
Kort R, O’Brien AC, van Stokkum THM, Oomes SJCM, Crielaard W, Hellingwerf KJ, Brul S. Assessment of Heat Resistance of Bacterial Spores from Food Product Isolates by Fluorescence Monitoring of Dipicolinic Acid Release. Applied and environmental microbiology. 2005; 71(7):3556-3564

GÜNÜMÜZ DİŞ HEKİMLİĞİNDE AĞIZDA YAPILAN HER UYGULAMA GERÇEKTEN GEREKLİ Mİ?

Öyle inanıyorum ki bireyin ağzında çok sayıda gereksiz işlem yapılıyor.

Ağızda yapılan bu gereksiz işlemlerden bazıları zararlı ve geri dönüşü de yok. Mesela basit bir çapraşıklık için genç bireyi ortodontiye yollamak ve dişlerin doğallığını korumak yerine lamineyt yapmak moda oldu. Bütün lamineytler yeteri kadar beklenirse kuron olur. Ancak pırıl pırıl dişlere kıyılıyor.

Ben buna bozuluyor ve içerliyorken şimdilerde endodontiyle kurtulacak dişler çekilip implant yapılmaya başlandı. Akut pulpit bireyin diş çekimine ikna edilmesi en kolay olan dönemdir. Ağrısı şiddetli olan hastaya sunacağınız teklifler genellikle kabul edilir. Çünkü hasta bu ağrıdan kurtulmak için herşeyini vermeye büyük paralar ödemeye hazırdır. Bir çok ağrılı diş göz görerek çekiliyor implant uğruna.

Öyle şüpheleniyorum ki: Günümüzde, ülkemizde, gerektiği için yapılan işlem sayısı, gereksiz yapılanların yarısından bile az olabilir.

Bunun 3 sebebi var.
Birincisi diş hekimi az, eksik ve hatta yanlış eğitiliyor. Haklı olarak mezun olduktan sonra mesleğin hekimlik kısmı ile ilgilenmek istemez oluyor. Günü kurtaran anlık çözümler, fast-food zaferler peşinde olmak zorunda kalıyor. Sükse, para, prestij peşinde koşuyor.

İkincisi diş tedavisi yaptırmak isteyen bireylerin (hasta demedim, onlarda bir hastalık yoktur ve onlar hasta değildir) işporta talepleri oluyor. Halk mesleki derinlik sahibi olmak zorunda değildir. Çapraşıklığının 1 günde giderilmesini talep edebilir. Halkın içinden gelen bu basit teklifler yadırganamaz ve bu bireyler suçlanamaz. Fakat biz hekimler onlara doğru olan çözümleri anlatmalı bireyi doğruya yönlendirmeliyiz.

Üçüncüsü sistemin kendisi bu yönde bir eğilim yaratıyor. Diş hekimliği malzemeleri %100 den fazla kar ile satılabiliyor. Çünkü diş hekimleri yetersiz eğitildikleri için ne satın aldıklarını bilmiyorlar. Satıcıların söylediklerine inanmak zorunda kalıyorlar. Biyofizik dersinde otoklavı öğretmeyince diş hekimi satıcının söylediği prion programını üstünlük zannedip kendisine işaret edilen otoklavı satın alıyor. Mikrobiyoloji dersinde dezenfektanların içerik ve isimlerini öğretmeyince satıcının söylediği ithal ve gereksiz pahalı ürünleri satın alıyor. Diş hekiminin gideri yükselince ödediği parasını geri kazanmak istiyor ve para peşinde olmak zorunda bırakılıyor.

Biz diş hekimlerinin yukarıda saydığım hastalıklarının tedavisi fakültelerimizdeki eğitimin, pratiğe dönük ve yeterli derinlikte uygulanması ile başlar. Reçetesi budur.

Herkes üstüne alınsın lütfen.

STERİLİZASYONU SULANDIRMAK

STERİLİZASYON TANIMINI SULANDIRMAK

Sterilizasyon mikroorganizma sayısının azlatılması değil sıfırlanması demektir.

Otuz altı ülkede satılan kimyasal maddeler, antibiyotikler ve dozajları, biyolojik maddeler, insan ve hayvan aşıları, bitkisel ilaçlar, 2210 tane katkı maddesinin yer aldığı European Pharmacopoeia ansiklopedisine ve European Pharmacopoeia komisyonuna göre sterilizasyonun tanımı şöyledir: bir ürünün üzerine 1×10^6 canlı mikroorganizma var iken bu sayının 1 taneye düşürülmesine sterilizasyon denir. Amerika Birleşik Devletleri’nde sterilizasyon standartlarını belirleyen kurum olan AAMI (Association for Advencement of Medical Instrumentation), ISO117371 numaralı Tıbbi cihazlar sterilizasyon direktifinin, mikrobiyolojik metotlar bölümünün, Kısım 1 ‘de ürün üzerindeki mikroorganizma sayısının tahmin edilmesi başlığında sterilizasyon tanımını şöyle yapar: “kabul edilebilir sterilite güvence düzeyini sağlayacak ölçüde ortamın mikroorganizmalardan arındırılması” dır. Sterilite güvence düzeyi (sterility assurance level (SAL)) sterilizasyon işleminden sonra ortamda canlı mikroorganizma bulunması olasılığıdır. Bu kavram EN 556 no lu Avrupa standardında da yer almıştır, sterilizasyon için kabul edilebilir SAL= 10^-6 olarak bildirilmiştir.

Bu tanımdan da anlaşıldığı gibi rutin sterilizasyon prosedüründe, uygulama ortamı mikroorganizmaların tümünden arındırmak değil, ortamda bulunan mikroorganizma sayısını 1 milyon santimetreküpte 1 bakteri hücresi seviyesine indirmek olarak standardize edilmiştir. Başka bir deyiş ile sterilizasyon mikroorganizma sayısını milyonda birine düşürmektir denilmektedir

Bu sterilizasyon tanımına 2 tane gerekçe gösterilmektedir. Birincisi zaten sterilize edilmiş tıbbi cihazın üzerindeki mikroorganizmalar inkübe edilemez, ikinci gerekçe ise bunlar zaten muhtemelen kültürü yapılamayan mikroorganizmalardır.  Genel olarak takip edilen mantık şöyledir: tıbbi alet, 121 derecede 1 dakika beklediğinde canlı bakteri sayısının 1/10 azaldığı kabul edilir. Her dakika onda birine azalırsa, o halde 3 dakika sonra bakteri sayısının 1000 de birine düştüğü var sayılır. Canlı mkroorganizma sayısı milyonda bir azaldıysa bu sayı sterilizasyon için maalesef yeterli görülmüştür. Kabul edilen SAL seviyesinin yaklaşık olarak 121 derecelik plato peryodunun altıncı dakikasında ortaya çıktığı kabul edilir.

Bu tanıma göre otoklavlanmış materyalin metreküpünde 1 tane şarbon sporu bulunmasında mahzur bulunmadığı anlamına gelir. Bu sayıda mikroorganizma bulunmasını steril kabul etmemizi gerektirir. Bu bir felakettir.

Bu, sulandırılmış, gevşetilmiş ve içi boşaltılmış bir sterilizasyon tanımıdır. Mademki bu miktar bakteriye göz yumulacaktır o halde neden prEN 13060 şartnamesinin 3.36 numaralı maddesi steril kelimesini “Bir tıbbi cihazın üzerinde canlı mikroorganizma bulundurmaması“ olarak tanımlamaktadır?

Eğer bakteri sayısının milyondan bire düşürülmesine sterilizasyon diyeceksek ve bunu yeterli kabul edeceksek o halde otoklavda biyolojik teste hiç gerek olmasa gerekirdi? Biyolojik test paketleri 10^6 spor içerdiklerine göre, sterilizasyondan sonra inkübe ettiğimizde 1 tane spor canlı kalacaktır ve bir koloni bakteri üreyecektir.

Biyolojik testte biz bu üremeyi normal mi kabul edeceğiz?
Her kim sterilizasyonu bu şekilde yeterli görüyorsa, üzerinde 10^1 bakteri bulunan aletler ile veya üzerinde bir tane tetanoz basili bulunan aletlerle kendisini ameliyat etmeme izin versin.

Bu düşünülemez bile !. Biz hekim olarak bu sterilizasyon tanımını kullanmayacağız. Bir materyalde (1 tane bile) mikroorganizma varsa steril değildir. Sterilizasyonun doğru tanımı şudur:

Mikroorganizmaların sporlu ve vejetatif formları dahil olmak üzere tamamen ortadan kaldırılması işlemine sterilizasyon denir.

Nokta.