Hiponun hep alerjik olduğunu düşündük. Ya alerji yerine akciğer ödemi yapıyorsa?
Diş hekimliğinde kök kanal tedavisi sırasında %0.5 – %5.5 arasında herhangi bir konsantrasyonda sodyum hipoklorit (NaOCl) in sudaki solüsyonu bolca kullanılır. Ağız ile temas süresi bazen en az 20 dakikadır, zor kanal tedavilerinde 1 saate yakın olabilir.
Hastanın ve hekimin hipo teması sadece mukoza yolu ile değil aynı zamanda solunum yolu ile de gerçekleşmektedir. Bu sırada hastada duyulan bazı rahatsızlıklar literatüre geçmiştir. (Syed M, 2015) (Bruch MK. 2007) (Slaughter RJ,2019)
Literatürde tek hipo alerji vaka sunumu Ege diş hekimliğinden Sn Çalışkan’a aittir. (Caliskan MK, 1994) Her ne kadar bu vakada post op deri testi ile immün duyarlık gösterilmiş olsa bile ben bu vakanın aslında alerji olduğundan emin değilim. Daha çok periapikal dokuya hipo taşması gibi göründü bana. Periapekse taşırılan hiponun hastanın yüzünde, veya çevre yumuşak dokularında, derin perioral dokularda yarattığı flegmon, fascit, ampiyem, veya nekrotik ve progresif doku cevapları alerji olarak değerlendirilemez.
Klorun bir halojen olması sebebi ile diğer halojenlerden iyot’a benzer şekilde immünojenik olduğu düşünülmüştür. Aynen iyot alerjisinde olduğu gibi klorun da IgE aracılıklı Tip 1 aşırı duyarlılığa sebep olabilmesi çok muhtemeldir. Ancak klinik belirtiler, yayınlanmış vaka raporları bu mekanizmanın sadece aşırı duyuarlılıktan ibaret olmadığını gösteriyor. Örneğin hiç bir hipo kazasında alerji olduğunun işareti olarak değerlendirdiğimiz kaşıntı veya döküntü gösteren hasta rapor edilmemiş.
Hipo ile meydana gelen sistemik problemlerin kaynağının klor inhalasyonu olduğundan şüpheleniyorum. Klor kök kanalı yıkama solüsyonundan vaporize olup hastanın soluması ile akciğer ödemine sebep oluyor olabilir.