Maraş depreminde müteahhitler çaldı mı?
On binlerce insanımızı kaybettiğimiz deprem yaşadık. Kaybettiklerimize Allah rahmet eylesin. Kötü inşaat ve kötü şehircilik sebebi ile yıkılan binaların günahının tamamı müteahhitlere ihale edildi. Bunu haksızlık olarak değerlendiriyorum.
Müteahhitlik diye isimlendirdiğimiz inşaatçılık, aslında büyük yatırım yapıp büyük para kazanılan bir meslek grubudur. Kazanılan para büyüktür. Ama yatırılan para da büyüktür. Çok para kazandıkları sebebi ile duygusal bir refleks ile, yoksul halkın tepkisini çeken ilk meslek sınıfıdır. Hele bir de depremde evi yıkıldıysa, oluşan mağduriyet sebebi ile hem yöneticilere hem de mağdurlara bir kelle lazımdır.
Çimentosunu demirini eksik koyan ve kuralına göre inşaat yapmayan müteahhitlere lanet okumak gerekir. Bu konuda hiç tereddüt yoktur. Eksik iş yapan müteahhitlerden yasal yollardan hesap sorulması şarttır.
Fakat bir de karşı tarafın adına düşünelim ve empati yapalım. Dünyanın en yıkıcı depremi oldu. Dünya deprem tarihine geçen bir deprem yaşadık. Arazide başı boş duran, dağ parçaları ve kaya bloklar bile çöktü. Araziler yarıldı. perde kolon kullanılan köprüler iskambil kağıdı gibi devrildi. Gezegenimizde son yüzyılda bu kadar yıkıcı deprem görülmemiş. Böyle bir durumda sağlıklı inşa edilmiş bile olsa fay hattının üzerinde yer alan bazı binaların çökeceği beklenen bir gelişmedir. Çelikten bile yapılmış olsa çökme ihtimali sıfır değildir. Müteahhitlere fazla yüklenmemek gerekir.
Maraş depremini takiben izlediğim bir televizyon haberinde, polis ve halk tarafından yakalanan bir müteahhit ailesinin önünde tartaklanarak tutuklandı. Bu bizlere yakışmadı. Doğru değildi. Şık olmadı. Bu şahısın betondan çaldığı mahkeme tarafından ispatlanıncaya kadar suçsuzdur. Bir ceza verilecekse hakim verir.