Hipoklorit nasıl hazırlanır

Kanal tedavisi yaparken kullanılan sodyum hipoklorit solüsyonunun hazırlanması

Kanaltedavisi yaparken biz dişhekimleri mutlaka sodyum hioklorit solüsyonu kullanırız. Hipo kullanılmadan yapılan kanal tedavileri eksiktir.

Hipoklorit genellikle %0.1 ile %5.5 arası konsantrasyonlarda kullanılmaktadır. Bu aralıktaki he rkonsantrasyon yeterince amacına hizmet eder. 1 çay bardağı dolusu (100 ml) çaydanlığın altından alınmış ılık suya 10 ml kadar hipo koymak yeterli olur. (video çekilirken 1 ml hesaplandığı yazılmış. Düzeltmiş oldum)

Hipo bakkaldan alınır. Çamaşırsuyu veya beyazlatıcı olarak bilinir. Şiddetli tahriş edici ve kuvvetli baziktir. Elimize yüzümüze gözümüze yaklaştırmak sakıncalıdır. Ancak sulandırıldığında dişlerin kanal tedavisinde gaz geçilmezdir. Hem çamur tabakasını yerinden kaldırır hem mikrop öldürür hem de protein kalıntılarını bağlayarak yapılacak kanal dolgusunun başarısını artırır.

Sodyum hipoklorit solüsyonu
1- Çlkalamaya
2- Işığa
3- Yüksek sıcaklığa duyarlıdır. Bunlarla bozulabilir, etkisini kaybedebilir. Bu sebple karanlıkta soğukta çalkalamadan saklanmalıdır. (Aynen oksijenli su gibi)

Diş hekimi bu aşamada diş deposunda satılan ticari hipoları kullanmak yerine daima taze hazırlamalıdır. Maalesef diş depolarında hazır hipo satılmaktadır. Bunlar beklediği için yapısındaki klor miktarında azalma olmuş olması çok mümkündür. Aslında rafta beklemeye dirençsiz olan böyle bir maddenin diş deposunun raflarında satılıyor olmasını tuhaf buluyorum. Belli ki bekledikçe bozulmakta ve etkisizleşmektedir. Üstelik diş depolarında yarım litreden daha az miktarda sulandırılmış hazır sodyum hipoklorit 15 Euro+KDV fiyatla satılmaktadır. Bakkalda ise 2.5 litresi 3-5 liradır. Üstelik sulandırılmamıştır. Üstelik daha tazedir.

Bazı hipo solüsyonları daha konsantredir. Onların konsantrasyon ayarlarını kendini zyapınız. Bazı hipo solüsyonları ise kokusuzdur. Bu amaçla yapısına katılan koku gidericilerin kanal tedavimizi olumsuz etkilemediği bilinmektedir. Kokusuz hipo da kullanabilirsiniz.

Hipo solüsyonu daima kanal tedavisi başında taze hazırlanmalıdır ve ılık suya hazırlanmalıdır. Fakat eğer suyu fazla sıcak kullanırsanız içindeki hipo kaçar. Yine etkisini kaybeder. En uygun sıcaklık yanağınızı yakmayacak olandır.

HİPO ALERJİSİ Mİ? AKCİĞER ÖDEMİ Mİ?

Sodyum hipoklorit

Hiponun hep alerjik olduğunu düşündük. Ya alerji yerine akciğer ödemi yapıyorsa?

Diş hekimliğinde kök kanal tedavisi sırasında %0.5 – %5.5 arasında herhangi bir konsantrasyonda sodyum hipoklorit (NaOCl) in sudaki solüsyonu bolca kullanılır. Ağız ile temas süresi bazen en az 20 dakikadır, zor kanal tedavilerinde 1 saate yakın olabilir.

Hastanın ve hekimin hipo teması sadece mukoza yolu ile değil aynı zamanda solunum yolu ile de gerçekleşmektedir. Bu sırada hastada duyulan bazı rahatsızlıklar literatüre geçmiştir. (Syed M, 2015) (Bruch MK. 2007) (Slaughter RJ,2019)

Literatürde tek hipo alerji vaka sunumu Ege diş hekimliğinden Sn Çalışkan’a aittir. (Caliskan MK, 1994) Her ne kadar bu vakada post op deri testi ile immün duyarlık gösterilmiş olsa bile ben bu vakanın aslında alerji olduğundan emin değilim. Daha çok periapikal dokuya hipo taşması gibi göründü bana. Periapekse taşırılan hiponun hastanın yüzünde, veya çevre yumuşak dokularında, derin perioral dokularda yarattığı flegmon, fascit, ampiyem, veya nekrotik ve progresif doku cevapları alerji olarak değerlendirilemez.

Klorun bir halojen olması sebebi ile diğer halojenlerden iyot’a benzer şekilde immünojenik olduğu düşünülmüştür. Aynen iyot alerjisinde olduğu gibi klorun da IgE aracılıklı Tip 1 aşırı duyarlılığa sebep olabilmesi çok muhtemeldir. Ancak klinik belirtiler, yayınlanmış vaka raporları bu mekanizmanın sadece aşırı duyuarlılıktan ibaret olmadığını gösteriyor. Örneğin hiç bir hipo kazasında alerji olduğunun işareti olarak değerlendirdiğimiz kaşıntı veya döküntü gösteren hasta rapor edilmemiş.

Hipo ile meydana gelen sistemik problemlerin kaynağının klor inhalasyonu olduğundan şüpheleniyorum. Klor kök kanalı yıkama solüsyonundan vaporize olup hastanın soluması ile akciğer ödemine sebep oluyor olabilir.