ADANA KEBABI ve RAKI FESTİVALİ ÜZERİNE

Adana’nın rakı festivali yoktur, hiç olmamıştır.

Gelenekselleştirmeye çalışılan sözümona rakı festivali aslında bazı alkol sevenlerin alkol almaya bahane arayışlarıdır. Desteklenmemelidir.

Mevlana ve Şeb-i Arus Kutlamalarına alternatif gibi ayni tarihte Adana’da kebap-Rakı festivali düzenlenmesi, patella refleksini tetikler gibi toplumda aşırı tutucu bir refleksi tetiklemektedir. Çatlaklar yaratmakta, eleştirel dip dalgaları oluşturmaktadır.

Rakı kebap festivali bir özenmeye sebep olmaktadır. Rakı içmeye özenen bir gençlik oluşmaktadır. Alkol almaya alışmış, bazı gruplar rakı içebilmek için festivali bahane ediyor olabilirler. Sanki faydalı bir şeymiş gibi rakı içmeyi gelenkselleştirmeye çalışmak geleceğimize vurulan önemli bir darbedir.

 

Öte yandan sağlığa aykırı bir materyale festival düzenlemek akılcı ve doğru değildir. Sigara festivali ne kadar anlamsız ve zararlı ise rakı festivali de o kadar zararlıdır. Engellenmelidir.

 

7/24 YANLIŞTIR. DOĞRUSU 24/7 dir

7/24 YANLIŞTIR. DOĞRUSU 24/7 dir

7/24 terimi haftanın yedi gününde 24 saatı işaret eder. Ancak yazılış sırası doğru değildir. Kapsayıcı olan üstten kavrayan sayı kesirin paydasında yer almalıdır. Doğru olan 24/7 dir.

Bir elmayı 4 e bölsek 1 praçasını işaret edecek olsak dörtte biri (1/4) deriz. Kapsayan geneli ifade eden, bütünü paydaya yazarız. kesirin paydası bütünün kaça bölündüğünü gösterir. Pay ise içerisinden kaç parasının alındığını gösterir.

Haftanın 7 gününün 24 saatlerini ifade etmek istiyorsak geniş kavramı paydaya yazmalıyız.

7/24 yanlıştır.

24/7 doğrudur

 

HIZ ALANI YOKTUR, KOTA VARDIR

Hız alanı diye bir terim yoktur, tanımlı değildir, anlamlı değildir, tamamen akıl dışı bir terimdir. Çünkü hızın yüzeyi veya alanı olmaz.

İsmi TÜRK-sel olmasına rağmen Türksel tarafından güzel Türkçemiz yanlış kullanılmaktadır. Her fırsatta (eposta, telefon, web müracaatı ve yazılı dilekçe ile) Türksel’e müracaat edildiği halde hiç bir düzeltme yapılmamıştır. Reklam, duyuru, web sitesi, yazışmalarda “hız alanı” terimini kullanmaya ısrarla devam etmektedir. Yapılan uyarıları duymazdan gelmektedir.

Bu kelime ile kast edilen KOTA dır. Türkçede kota kelimesi ile ifade edilmesi gerekir.Hız alanı yerine kota terimi kullanılmalı, yanlıştan dönülmelidir.

 

 

TARLA YAKMAK ENGELLENMELİDİR

TARLA (anız) YAKILMASININ ENGELLENMESİ 

Çiftçiler şehrin dışındaki tarlaları yakarak Adana’nın sis ve dumana gömülmesine sebep olmaktadır. Her gün öğleden sonra şehrin üzerine toksik gaz bulutları çökmektedir. Benim ölçümlerime göre bu dilekçeyi hazırladığımdan bir gün önce Adana vali evinin önünde 1.2 ppm zehirli kükürt dioksit -SO2 gazı vardı.

Neredeyse her sene (en az son 3 yıldan beri) her ağustos veya eylül ayında Adana valiliğine dilekçe verip en yetkili mülki amir olarak valimizin dikkatinizi bu konuya çekmeye çalışıyorum.

Her sene valilik benim dilekçemi iki kopya halinde il Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne ve Çevre ve şehricilik il müdürlüğüne havale eder. Onlardan bir tanesi bana kanun maddelerini fotokopi çekip yollar. Diğer makam ise anız yakanı görürseniz  Polis 155’e veya 2350717 numaralı telefona şikayet ederseniz ceza uygulanır şeklinde yanıt verir. Buna alıştım.

Bu sene de valimizin dikkatinizi bu konuya çekmek istiyorum.

Anız yakılması ile toprağın fiziksel kimyasal yapısı bozulmaktadır, canlılar telef olmaktadır, toprak verimsiz olmaktadır, su ve rüzgar erozyonu artmaktadır, verim düşmektedir, ekoloji bozulmaktadır, her öğleden sonra kalp damar hastaları ve solunum yolu hastaları tıkanmaktadır, Adana duman ve sis bulutları altında kalmaktadır, akşamüzeri çukur semtlerde görüş mesafesi azalmaktadır, toksik gazlar şehri kaplamıştır. Bunu görmek ve yanan tarlayı bulup önlem almak için birisinin telefon ile bir yerleri arayıp şikayet etmesi mi gereklidir? kendisine şikayet edilmesi

Konuya kamuoyunun ilgisini çekerim

7.9.2015

CADDELER KİMSENİN OTOPARK ALANI OLMAMALIDIR

CADDELER KİMSENİN OTOPARK ALANI OLMAMALIDIR

Adana Valiliğine dilekçem:

Cadde ve sokakların belediyeler tarafından ücretli otopark ilan edilerek kiraya verilmesini doğru bulmuyor ve uygulamanın kaldırılmasını talep ediyorum.

Esnaf kendi arabasını kendi dükkanının önüne koysa, halk hastasını hastahaneye getirmek için arabasını caddeye bıraksa para ödetilerek adeta cezalandırılmaktadır. Bu bir zulümdür.

Emsal durum olarak, Burdur Tüketicileri Koruma Derneği bu uygulamayı yargıya taşımıştır. Danıştay, “yolların amacına uygun olarak kullanılmasını olumsuz yönde etkileyeceği” gerekçesiyle caddelerden park ücreti alınması düzenlemesini iptal etmiştir.  Zaten Ankara’da caddelerde park ücreti alınması yürülükten kaldırılmıştır.

Danıştay’ın emsal niteliğindeki kararı göz önüne alınarak Adana’da kendi cadde sokağımızda park ettiğimiz için belediyeye, park mafiasına ve Deynekçilere ücret ödenmesini haksızlık olarak görüyorum.

Adana’da da cadde ve sokaklar belirli bazı kurumlara park alanı olarak tahsis edilmekten vaz geçilmelidir. Kaldırım ve cepleri halkındır.

Arz ederim. 7.9.2015

Murat Aydın

 

 

 

 

 

 

TÜRKİYE KELİMESİ TÜRKİYE OLARAK YAZILIR

TURKEY YAZMAYIN TÜRKİYE YAZIN

Türkiye özel isimdir. Türkiye olarak yazılır.

Ahmet, Mehmet, Hasan gibi bir özel isimdir.  Özel isimler hiç bir dilde farklı yazılamaz, harfleri bile değiştirilemez. İngilizce’de Hasan kelimesi hasan olarak okunsun diye hussun olarak yazılmaz. Özel isim olduğu için daima Hasan olarak yazılır. Rus’cada, Almanca’da Mehmet kelimesi değişmez, Mehmet olarak yazılır. Japonca’daki Nirayama ismini Türkçe’de yazarken değiştiremeyiz. Rus ismi olan Nikolay kelimesini Türkçe yazarken değiştiremeyiz. Buna benzer şekilde Türkiye kelimesi yazarken her dilde Türkiye olarak yazılmalıdır.

Turkey hindi anlamına gelir, bir hayvandır. Benim ülkem bir hayvanla özdeşleştirilemez. Ulusal kimliğin ve milli dik duruşun gereği olarak kendi ülkemizin adını doğru yazmalıyız

 

KLİMAYI İLK AÇTIĞINIZDA SOLUMAYIN

Klimayı açar açmaz odaya gelen havayı solumayın

Klima cihazları borular sisteminden oluşur Duruma göre metrelerce uzun boruların iç yüzeyleri daima bakteri ve mantarlar ile kirlenmiş şekildedir.

Klimayı ilk açtığınızda odaya üflenen ilk havayı solumayın. Borular içerisinde üreyen bakteri ve mantarlar  klimanın ilk üfürdüğü havada bolca bulunur. Mantar miçelyumları ve bakteri kolonileri ilk üflenen havada yüksek konsantrasyondadır.