ANKET YAPMAK

Anket yapmak

Anketler sosyal check-up yapar. Muhatabını yoklar, problar, fotoğrafını çeker, koklar, dokunur, ip uçları verir. Elde edilen sonuçların bilime katkısı olması beklenir. Ürettiği bilimi kullanarak bir sonra gelen bilim adamına meşale olmalıdır, yolu açmalıdır, sonra gelenin işin kolaylaştırmalıdır, aydınlatmalıdır, basamak olmalıdır, destek olmalıdır. Görünmeyeni göstermelidir. Görüneni veya Cevabı belli soruları sorarak anket yaparsanız bilim üretilemez, bilimde ileri gidilemez, bilimde gelişme sağlanamaz. Aşağıdaki çalışmaların bilime ileri gitmeye katkısı yeterli olmayacaktır:

– Üzerinde 5 yıldan uzun bir süre kuron bulunan dişlerin apikal periodontit tedavilerinde kavite açma konusunda hekimin eğitim durumunun ve tecrübesinin periodontit tedavisini planlamaya etkisinin değerlendirilmesi
– Sol üst ikinci kesici dişlerin veya 2 kanallı sağ alt ikinci küçük azıların veya sol alt kaninlerin, semptomatik pulpitis prulentaların tedavisi sırasında kullanılan hipo miktarının ölçülmesi
– interdental kavite açarken hekimin lastik örtü takma becerisinin ve hızının pulpit tedavisine etkisinin değerlendirilmesi.
– 1975 yılında otomotif sanayisinin marul tarlalarının verimine etkisinin geriye dönük incelenmesi

Akademisyenler anket ve hatta bilim çalışması konusu seçerken buna dikkat etmelidir

TEPKİYİ YÖNETMEK

Tepkiyi yönetmek

LİDER BULUNCAYA KADAR
=============
Bir şahıs, tertemiz ve toplumun en değerli kesiminden bir insanı yani bir kardiyoloji doktorunu tabancayla klinikte vurdu. Öldürdü. O tertemiz insanın pırıl pırıl beyaz önlüğündeki kan fotoğraflarda gözümün önünden gitmiyor. Allah böyle insanları ıslah etsin.
Önce vefat eden kardeşimize ve tüm sektöre baş sağlığı diliyorum. Acımız büyük. İnşallah bundan sonra böyle bir şey olmasın. Teşebbüs edenlere bile en ağır ceza layıktır.
Bu olaydan sonra bazı sağlık kurumları boykot başlattı ve halka (acil vakalar dışında) sağlık hizmeti vermeyi durdurdu. Adına protesto, grev veya boykot diyelim. Bu yazıyı bu boykota katılan meslektaşlarım için kaleme aldım:

Değerli arkadaşlar burada bir şeyi gözden kaçırmamak lazımdır.
İçimizde biriken haklı tepkiyi, nefret, hoşnutsuzluk, adaletsizliğe isyan ve insani reaksiyonu doğru hedefe yöneltmeliyiz. Bu tür (doktora, kadına, çocuğa, avukata şiddet) olaylarına gereken önlemleri almayan yöneticilere verilen sağlık hizmetlerini durdurmak lazımdır. Mazlum Türk halkının sağlık hizmetini durdurunca öfkemizi doğru hedefe yönlendirmiş olmuyoruz. Katillere veya güvenliğimizi sağlaması beklenen kurumların uygulama ve yöneticilerine kızıyor, halkı dövüyoruz.


Güvenliği sağlayan bu yöneticiler kimden sağlık hizmeti alıyor bilmiyorum. Benden almıyorlar. Eğer onlara hizmet veren kurumlar 3 gün boyunca verdikleri hizmeti askıya alabilirse o zaman doğru tepkiyi doğru hedefe vermiş oluruz. Ancak o zaman bu tepkiler doğru tetiği çeker, ancak o zaman ne oluyor bu doktorlara diyecekler ve kendilerine soracaklardır, ancak o durumda sesimizi duyacaklardır. Şu anda yapılmakta olan boykot, iş bırakma, iş yavaşlatma tarzı tepkilerden doktorun güvenliğini sağlayacak olan insanlar ve kurumlar hiç etkilenmemektedir. Haberleri bile belki yoktur. Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış.

Leyla teyzenin kuronunu simante etmeyi 24 saat geciktirmekle veya Ahmet beyin MOD dolgusunu ertesi güne bırakmakla tepki değil eziyet vermiş oluyoruz. Türk halkı daha zaten yeterince eziyet görüyorken bir de bizler halkımıza eziyet etmesek iyi olur. Emin olun halk şimdi tedavisini erteledik diye bize destek olmuyor, bize bileniyor olmalı.
Biliyoruz ki, boykot sırasında sağlık kurumuna müracaat eden acil vakalara bakılıyor fakat acil olmasa da bazı vakalar tedavisiz olarak geri çevrildiği zaman halkta bir hayal kırıklığı ortaya çıkmaktadır. Boykot yaparak halkın tedavisini geciktirince, halk bizi neden desteklesin ki??, tam tersine doktora düşmanlaşma eğilimi gelişmesine sebep olabiliriz.

Gittiğiniz ticari kurum boykot yaptığı sebebi ile sizi kapıdan geri çevirse siz o kuruma sempati duyar mısınız? Destekler misiniz? Kendinizin olmayan bir savaşın yenik ve kızgın tarafına dahil mi olursunuz?
Muhtemelen kiminle problemin varsa git onunla çöz, benden ne istiyorsun, bana neden eziyet ediyorsun dersiniz. Benden intikam alacağına git seni üzenden intikam al dersiniz.

Bütün bu anlattıklarım lidersiz toplumlarda ortaya çıkan rastlantısal dağınık kötü oryente olmuş, organize edilmemiş, tepkilerdir. Aslında toplumdaki dip dalgasının yüzeydeki izdüşümüdür. Bir lider olsa ve bu tepkiyi organize etse, ortak karar alınsa ve eşgüdüm ile uygulanan bir eylem yapılsa ve doktorun güvenliğini sağlayan kurum görevlilerinin sağlık hizmetini 3 gün durdurduk diyebilse, işte o zaman vurduğu yerden ses getirir, amacına ulaşır. İşte o zaman halk da bizi destekler. Düşmanımız bile saygı duymaya başlar. Bir lider buluncaya kadar bu kıvamda zaman-zaman köpükleneceğiz. Öyle görünüyor.